22 Haziran 2025’te ABD’nin İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlediği hava saldırılarına dünyadan çeşitli tepkiler geldi. Aşağıda, bu tepkilerin özeti sunulmaktadır:
- Olumlu ve Destekleyici Tepkiler
İsrail: İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıları tebrik ederek, Ortadoğu ve dünya için “refah ve barış dolu bir geleceğe” katkı sağlayacağını belirtti. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıları “tarihi ve cesur” olarak nitelendirerek, İran’ın nükleer programının ciddi şekilde darbe aldığını savundu.
İngiltere: Başbakan Keir Starmer, İran’ın nükleer programını uluslararası güvenlik için tehdit olarak gördüğünü ifade ederek, ABD’nin bu tehdidi hafifletmek için harekete geçtiğini söyledi. İran’ı müzakere masasına dönmeye çağırdı.
İtalya: Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, saldırının İran’ın nükleer silah üretimine büyük zarar verdiğini belirtirken, Savunma Bakanı Guido Crosetto, gerilimin azalmasını umduklarını ifade etti.
Almanya: Başbakan Friedrich Merz, İran’a ABD ve İsrail ile derhal müzakerelere başlaması çağrısında bulundu, çatışmanın diplomatik yolla çözülmesini istedi.
- Kınayan ve Endişe İfade Eden Tepkiler
İran: İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD’nin saldırılarını “rezil” ve uluslararası hukukun ciddi ihlali olarak nitelendirdi, “kalıcı sonuçları” olacağı uyarısında bulundu. İran, BM Şartı uyarınca kendini savunma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD’nin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu savundu.
Türkiye: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce İsrail’in İran’a saldırılarını kınamış ve bölgedeki istikrarsızlığın artmasından endişe duyduğunu belirtmişti. Türk Dışişleri Bakanlığı, ABD saldırıları sonrası çatışmanın yayılma riskinin “en üst düzeye” çıktığını kaydederek, tarafları sorumlu davranmaya çağırdı ve Türkiye’nin yapıcı katkı sunmaya hazır olduğunu ifade etti.
Rusya: Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, ABD saldırılarının İran’ın nükleer altyapısını fazla etkilemediğini, ancak İsrail’in saldırı altında kaldığını belirtti. Dünya ülkelerinin çoğunluğunun ABD ve İsrail eylemlerine karşı olduğunu savundu.
Kuveyt: Dışişleri Bakanlığı, saldırıların bölge ve dünya için ciddi tehdit oluşturduğunu, uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirtti ve itidal çağrısı yaptı.
Suudi Arabistan: İran’ın egemenliğinin ihlalini kınadı, siyasi çözüm çağrısında bulundu.
Katar: Saldırıların felaket sonuçları olabileceği uyarısında bulundu.
Pakistan: ABD saldırılarını kınadı, İran’ın BM Şartı’na göre kendini savunma hakkı olduğunu bildirdi.
Umman: Saldırıları BM Antlaşması’nın ihlali olarak nitelendirdi, savaşın yayılma riskine dikkat çekti.
Irak: Saldırıların Orta Doğu’da barışı tehdit ettiğini ve bölgesel istikrarı riske attığını belirtti.
Şili, Küba, Venezuela, Kolombiya: Saldırıları sert şekilde kınadı.
Husiler (Yemen): İran’a tam destek verdiklerini, ABD saldırılarına karşı İran’ın egemenliğini koruyacak şekilde yanıt vereceklerini ifade ettiler.
Çin, Rusya, Kuzey Kore, Pakistan: Daha önce İsrail’in İran’a saldırılarına karşı İran’a askeri destek sağlayacaklarını duyurmuşlardı.
- Tarafsız ve Diplomasi Odaklı Tepkiler
Birleşmiş Milletler (BM): Genel Sekreter Antonio Guterres, daha önce İsrail’in İran’a saldırılarına karşı gerginliğin tırmanmasını kınamış ve itidal çağrısı yapmıştı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA): Saldırıların ardından Fordo, Natanz ve İsfahan tesislerinde radyasyon sızıntısı tespit edilmediğini bildirdi. Ajans, durumu yakından izlemeye devam edeceğini ve nükleer güvenlik açısından risklere dikkat çekti.
Avrupa Birliği (AB): Dışişleri Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, İran’ın nükleer silaha sahip olmaması gerektiğini vurgulayarak, tüm tarafları müzakere masasına dönmeye çağırdı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE): Diplomasi ve uluslararası hukuka saygı vurgusu yaparak, çatışmacı dilden kaçınılması gerektiğini belirtti.
- Genel Değerlendirme
Saldırılar, uluslararası toplumda derin bir bölünmeye yol açtı. ABD ve İsrail’in müttefikleri, İran’ın nükleer programını tehdit olarak görerek saldırıları desteklerken, birçok ülke saldırıları uluslararası hukukun ihlali ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir adım olarak kınadı. Çoğu ülke, diplomasi ve diyalog yoluyla çözüm çağrısı yaptı. İran’ın misilleme tehdidi ve bölgedeki gerilimin tırmanma riski, uluslararası endişeleri artırdı.
Kaynak: Musitem Haber