16 Ekim 2025 Perşembe günü, Afganistan’ın kuzeybatısındaki tıklım tıklım dolu bir stadyumda bir adam idam edildi.
Böylece, Taliban’ın 2021’de iktidara gelmesinden bu yana kamuoyunda öldürülen hükümlü sayısı 11’e yükseldi. Yüksek Mahkeme yaptığı açıklamada, iki cinayetten hüküm giymiş bir adamın Badghis eyaletinin başkenti Qala-i-Naw’da, şehrin “sakinlerinin gözü önünde” öldürüldüğünü duyurdu.
Kısas cezası, İslam hukukunda (fıkıh) Şeriat’ın cezai hükümlerinden biri olup, Kur’an-ı Kerim ve hadislerden köken alır. “Kısas” kelimesi Arapça’da “eşitlik” veya “karşılık” anlamına gelir ve suç ile cezanın denkliğini ifade eder. Temel olarak, cinayet veya kasıtlı yaralama gibi suçlarda mağdurun veya ailesinin adalet talebini karşılamak için uygulanır.
1. Kur’an-ı Kerim’deki Kökenler
Qisas, Kur’an’da açıkça zikredilir ve özellikle cinayet suçlarında adaletin sağlanması için bir ilke olarak sunulur. Ana ayetler şunlardır:
- Bakara Suresi, 178-179:
“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hüre hür, köleye köle, kadına kadın… Ancak, öldüren, (maktulün) kardeşi (velisi) tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman (kan diyetiyle) örfe uymak ve (öldürenin) ona (diyeti) güzelce ödemesi gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa, onun için elem verici bir azap vardır. Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız.”
Bu ayet, qisasın cinayet suçlarında adalet sağlamak için bir yöntem olduğunu belirtir. Ancak, mağdurun ailesinin affetmesi veya “diyet” (kan parası) kabul etmesi durumunda infazın uygulanmayabileceği de vurgulanır. - Maide Suresi, 45:
“Tevrat’ta onlara şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralar için kısas. Ama kim bunu sadaka olarak bağışlarsa, bu onun için bir keffarettir.”
Bu ayet, qisasın Yahudi şeriatında da var olduğunu ve İslam’da da sürdürüldüğünü gösterir, aynı zamanda affetmenin teşvik edildiğini belirtir.
2. Hadislerde Qisas
Hadisler, qisasın uygulanışını detaylandırır ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) bu cezayı nasıl tatbik ettiğini gösterir:
- Sahih-i Müslim, Kitabü’l-Kısas: Bir hadiste, bir cinayet davasında Hz. Peygamber’in, mağdurun ailesine üç seçenek sunduğu rivayet edilir: qisas (idam), diyet (kan parası) veya affetme.
Örnek: “Kim bir Müslüman’ı kasten öldürürse, qisas olarak öldürülür, ancak maktulün velisi affeder veya diyet kabul ederse bu uygulanmaz.” - Başka bir hadiste, Hz. Peygamber’in qisasın yalnızca kasıtlı cinayetlerde uygulanmasını emrettiği, kazara ölümlerde ise diyetin yeterli olduğu belirtilir (Buhari, Diyat, 21).
3. Fıkhi Çerçeve
İslam hukukunda qisas, Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli gibi mezhepler tarafından detaylıca ele alınmıştır:
- Uygulama Şartları: Qisas, ancak suçun kasıtlı olduğu kesinleşirse uygulanır. Mahkeme, şahitler ve delillerle suçu doğrulamalıdır. Kasıtsız cinayetlerde (hataen) veya şüpheli durumlarda qisas yerine diyet veya af uygulanır.
- Eşitlik İlkesi: Qisas, suçlu ile mağdur arasında bir denklik gerektirir (örneğin, hür bir kişi hür bir kişiyi öldürdüğünde qisas uygulanır, ancak köle-hür farkı bazı mezheplerde tartışmalıdır).
- Affetme ve Diyet: Kur’an ve hadislerin teşvik ettiği gibi, mağdurun ailesi qisas yerine diyet talep edebilir veya tamamen affedebilir. Bu, İslam hukukunda merhamet ve uzlaşmayı teşvik eden bir özelliktir.
4. Tarihi ve Kültürel Bağlam
- Qisas, İslam öncesi Arap toplumunda da var olan bir gelenekti, ancak İslam bu uygulamayı düzenleyerek aşırılıkları (örneğin, bir kişinin ölümü için kabile savaşları) engelledi ve adil bir yargılama süreci getirdi.
- Yahudilik ve Hristiyanlıkta da (Tevrat’taki “göze göz” ilkesi gibi) benzer karşılık ilkeleri bulunur, ancak İslam, affetme seçeneğini öne çıkararak bu sistemi yumuşatmıştır.
5. Modern Uygulamalar ve Tartışmalar
Günümüzde qisas, Suudi Arabistan, İran ve Taliban yönetimindeki Afganistan gibi Şeriat’ı uygulayan ülkelerde görülüyor. Ancak, uygulama şekli (örneğin halka açık idamlar) ve adil yargılama süreçlerinin eksikliği uluslararası eleştirilere yol açıyor. Bazı İslam alimleri, modern insan hakları normları ışığında qisasın uygulanışını yeniden değerlendirme çağrısı yapıyor, özellikle affetme ve diyet seçeneklerinin daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini savunuyor.
Sonuç olarak, qisas cezası İslam’da adalet, caydırıcılık ve toplumsal barışı sağlama amacı taşır, ancak Kur’an ve hadislerde affetme ve diyet gibi alternatifler güçlü bir şekilde teşvik edilir. Bu, cezanın hem caydırıcı hem de merhamet odaklı bir denge kurmasını hedefler.
Kaynak: Musitem Haber




