İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran İslam Cumhuriyeti’nin 8 bin kilometre menzilli kıtalararası balistik füzeler geliştirdiğini belirterek, bu füzelerin menzilinin artırılmasıyla İran hükümetinin ABD’yi hedef alabileceğini söyledi.
Muhafazakâr Amerikalı siyasi analist Ben Shapiro’ya verdiği röportajda Netanyahu, “İran şu anda 8.000 kilometre menzilli kıtalararası balistik füzeler geliştiriyor. Bu, menzillerine 3.000 kilometre daha eklerlerse New York, Washington, Boston, Miami ve Mar-a-Lago gibi şehirlerin nükleer silahlarının menzilinde olacağı anlamına geliyor.” dedi.
ABD ile İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılar konusunda ise, “İş birliği içinde, doğru bir koalisyon kurmuştuk ve herhangi bir Amerikan şehrine şantaj yapabilecek İran’ı etkisiz hale getirebildik” dedi.
İsrail Başbakanı ayrıca, “Dünyanın özgürlüğü ve güvenliği artık ABD’nin gücüne bağlı” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun son açıklamalarına göre, İran şu anda 8.000 kilometre menzile sahip kıtalararası balistik füzeler (ICBM) geliştirme aşamasında. Bu iddiayı 6 Ekim 2025’te dile getirdi ve füzenin menzilini 3.000 km daha uzatarak ABD Doğu Kıyısı’nı (örneğin Mar-a-Lago gibi hedefleri) vurabilecek hale gelebileceğini vurguladı. Bu uyarı, İran’ın balistik füze programının nükleer silah taşıma potansiyeli taşıdığı endişesiyle bağlantılı ve Netanyahu’nun yıllardır dile getirdiği tehditlere dayanıyor.
Arka Plan ve Detaylar:
- İran’ın Mevcut Füze Kapasitesi: İran’ın balistik füze programı Orta Doğu’daki en büyüğü. Kısa ve orta menzilli füzeleri (örneğin 1.200-2.500 km menzilli Hayber veya Kadir) zaten envanterde ve Haziran 2025’teki İsrail-İran çatışmasında 370’ten fazla füze kullanıldı. Ancak ICBM’ler (5.500 km+) için geliştirme devam ediyor; ABD istihbaratı, karbon fiber ve yakıt malzemeleri gibi unsurların Çin’den temin edildiğini belirtiyor.
- Netanyahu’nun Uyarıları: Bu, Netanyahu’nun 2013’teki benzer iddialarını (İran’ın ABD’yi vurabilecek füzeler geliştireceği) hatırlatıyor. Son dönemde İran’ın aylık 300 füze üretim hızı, programın hızlandığını gösteriyor. X platformunda (eski Twitter) da bu konu tartışılıyor; bazı kullanıcılar Netanyahu’yu “propaganda” yapmakla suçlarken, diğerleri İran’ın testlerini doğruluyor.
- Jeopolitik Etkiler: Bu gelişme, ABD-İsrail ittifakını güçlendiriyor ve Trump yönetiminin İran’a yönelik yaptırımlarını (füze teknolojisi kısıtlamaları) gündeme getiriyor. İran ise uranyum zenginleştirmeyi ve füze programını “savunma hakkı” olarak savunuyor.
Bu iddia, ABD Kongresi raporları ve istihbarat analizleriyle kısmen desteklense de, tam operasyonel bir ICBM henüz doğrulanmadı.
Kaynak: Musitem Haber




