Japonya’da iktidar partisi ve ana muhalefet, Sanae Takaichi’nin ülkenin ilk kadın başbakanı olmasının zeminini hazırlayan bir koalisyon hükümeti kurmaya hazırlanıyor.
Muhafazakâr Liberal Demokrat Parti (LDP) lideri Sanae Takaichi ve daha küçük sağ eğilimli Japonya İnovasyon Partisi’nin (JIP) (Ishin olarak da bilinir) lideri Hirofumi Yoshimura, Japonya’nın Kyodo haber ajansının Pazar günkü haberine göre, Pazartesi günü ittifakları konusunda bir anlaşma imzalamaya hazırlanıyor.
Takaichi, bu ayın başlarında iktidardaki LDP’nin lideri oldu, ancak Japonya’nın ilk kadın başbakanı olma girişimi, iktidar koalisyonunun çökmesiyle sekteye uğradı.
O zamandan beri LDP, farklı bir siyasi ittifak oluşturmak için çalışıyor ve Takaichi’nin en üst düzey göreve gelme şansını yeniden rayına oturtuyor.
Kyodo, “LDP, koalisyon meselesini Takaichi’ye emanet ederken, JIP Pazar günü Osaka’da bir yönetim kurulu toplantısı ve ertesi gün de milletvekilleriyle bir genel kurul toplantısı düzenleyerek LDP ile anlaşmaya nihai onayı verecek,” diye bildirdi.
Japonya’nın önde gelen gazetelerinden Yomiuri Shimbun da Takaichi ve Yoshimura’nın “Pazartesi günü yapılacak görüşmelerin ardından muhtemelen bir koalisyon anlaşması imzalayacaklarını” belirtti.
Yeni bir koalisyonun varlığına dair haberler, LDP’nin küçük ortağı Komeito partisinin 26 yıl sonra iktidar koalisyonundan ayrılarak ülkeyi siyasi bir krize sürüklemesinin ardından geldi.
LDP ve JIP arasında bir ittifakın sağlanması, Takaichi’nin Salı günü başbakan seçilmesine yol açabilir, ancak partiler hala oylamanın geçmesi için gereken çoğunluktan iki sandalye eksik.
Arka Plan
- LDP’nin Liderlik Seçimi: 4 Ekim 2025’te LDP, Sanae Takaichi’yi yeni başkanı olarak seçti. Bu, Takaichi’nin 2021 ve 2024’teki adaylıklarında başarısız olmasının ardından üçüncü denemesiydi. Takaichi, Shinzo Abe’nin müttefiki olarak bilinen sert muhafazakâr bir figür; Çin’e karşı şahin tutumu, ABD ittifakını ön plana çıkaran dış politika vizyonu ve Yasukuni Tapınağı ziyaretleriyle tanınıyor.
- Seçim Kayıpları ve İstifa: LDP, 2024 ve 2025 seçimlerinde ağır yenilgiler aldı, her iki mecliste de çoğunluğunu kaybetti. Bu, Başbakan Shigeru Ishiba’nın Eylül 2025’te istifa etmesine yol açtı. LDP, 26 yıllık ortağı Komeito ile koalisyonu sonlandırdı ve yeni bir çoğunluk arayışına girdi.
Koalisyon Gelişmeleri
- Ortaklık Anlaşması: 19 Ekim 2025 itibarıyla LDP ve ana muhalefet partilerinden Japonya İnovasyon Partisi (Nippon Ishin no Kai – Ishin), koalisyon kurma konusunda geniş ölçüde anlaşmaya vardı. LDP lideri Takaichi ile Ishin lideri Hirofumi Yoshimura, 20 Ekim Pazartesi günü (yerel saatle) anlaşmayı resmileştirecek.
- Parlamento Oyı: Anlaşma kapsamında Ishin milletvekilleri, 21 Ekim Salı günü yapılacak başbakanlık seçiminde Takaichi’ye oy verecek. LDP ve Ishin’in alt mecliste toplam 233 sandalyesi var – bu, 235 sandalyelik çoğunluğa çok yakın (bazı kaynaklara göre tam çoğunluk sağlanmış). Ancak Ishin, en azından başlangıçta kabineye üye vermeyecek, bu da koalisyonun istikrarını soru işareti yapıyor.
- Muhalefetin Rolü: Ishin, sağ eğilimli ve reformcu bir parti olarak LDP’nin muhafazakâr tabanını tamamlıyor. Bu ittifak, LDP’nin azınlık hükümeti konumundan kurtulmasını sağlıyor ve Takaichi’nin onaylanmasını neredeyse kesinleştiriyor.
Takaichi’nin Profili ve Beklentiler
- Siyasi Görüşleri: Takaichi, mali genişleme yanlısı (vergi indirimleri, yüksek harcama), Japonya’nın pasifist anayasasını revize etme taraftarı ve Margaret Thatcher hayranı. Enflasyona karşı tüketici koruması vaat ediyor, ancak Bank of Japan’ın faiz artırımlarını eleştiriyor.
- Tartışmalar: Ultra-muhafazakâr duruşu (örneğin, kadınların evlilik sonrası soyadını koruma yasasına karşı çıkması), Asya komşularıyla (özellikle Çin ve Kore) ilişkileri gerilimli kılabilir. Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te ise onu “yakın dost” olarak nitelendirdi.
- Tarihî Önemi: Takaichi (64 yaşında), Japonya’nın erkek egemen siyasetinde bir dönüm noktası olacak – ülke tarihinde ilk kadın başbakan.
Bu gelişme, Japonya siyasetinde istikrarsızlığın sona ermesini ve yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor, ancak koalisyonun uzun vadeli başarısı belirsiz.
Sanae Takaichi’nin dış politika vizyonu, Japonya’nın muhafazakâr ve milliyetçi çizgisine dayanıyor ve özellikle bölgesel güvenlik, ittifaklar ve tarihî meselelere odaklanıyor.
İşte temel noktaları:
1 .Güçlü ABD-Japonya İttifakı:
- Takaichi, ABD ile stratejik ittifakı Japonya’nın dış politikasının temel taşı olarak görüyor. Çin’in bölgedeki artan etkisine karşı ABD ile yakın iş birliğini savunuyor.
- Japonya’nın savunma kapasitesini güçlendirmeyi ve ABD ile ortak askerî tatbikatları artırmayı destekliyor.
2. Çin’e Karşı Sert Tutum:
- Çin’in Güney ve Doğu Çin Denizi’ndeki faaliyetlerine karşı şahin bir yaklaşımı var. Japonya’nın Senkaku Adaları üzerindeki egemenliğini vurguluyor (Çin’in bu adalar üzerindeki hak iddialarına karşı).
- Tayvan Boğazı’nda istikrarı destekliyor; Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te ile “yakın dost” ilişkisi dikkat çekiyor, bu da Çin ile gerilim potansiyelini artırabilir.
3. Bölgesel Güvenlik ve Savunma:
- Japonya’nın pasifist anayasasının (özellikle 9. Madde) revize edilmesini savunuyor. Bu, Japonya Öz Savunma Kuvvetleri’nin (SDF) daha proaktif bir rol oynamasını sağlayabilir.
- Kuzey Kore’nin nükleer ve füze tehditlerine karşı Japonya’nın füze savunma sistemlerini güçlendirmeyi ve bölgesel iş birliğini artırmayı hedefliyor.
4. Yasukuni Tapınağı ve Tarihî Tartışmalar:
- Takaichi, savaş suçlularının da anıldığı Yasukuni Tapınağı’nı düzenli olarak ziyaret ediyor. Bu, Güney Kore ve Çin ile ilişkilerde gerilim yaratıyor, zira bu ülkeler ziyaretleri Japonya’nın militarist geçmişini yüceltme olarak görüyor.
- Tarihî meselelerde uzlaşmacı olmaktan ziyade Japonya’nın ulusal gururunu ön planda tutan bir yaklaşımı var.
5. Ekonomik Güvenlik ve Bölgesel İş Birliği:
- Çin’e ekonomik bağımlılığı azaltmak için “ekonomik güvenlik” politikalarını destekliyor; tedarik zincirlerini çeşitlendirme ve kritik teknolojilerde (ör. yarı iletkenler) kendi kendine yeterliliği artırma hedefi var.
- Quad (ABD, Japonya, Avustralya, Hindistan) gibi bölgesel ittifaklara katılımı güçlendirmeyi ve ASEAN ülkeleriyle iş birliğini artırmayı savunuyor.
Takaichi’nin dış politikası, Japonya’yı daha iddialı bir bölgesel aktör haline getirmeyi ve ulusal güvenliği önceliklendirmeyi amaçlıyor. Ancak, Çin ve Güney Kore ile ilişkilerde gerilim riski taşıyor.
Japonya-Çin ilişkileri, tarihî, ekonomik ve jeopolitik faktörlerin karmaşık bir bileşimiyle şekilleniyor. Sanae Takaichi’nin Japonya’nın ilk kadın başbakanı olarak göreve gelmesiyle, bu ilişkiler yeni bir dinamik kazanabilir.
İşte mevcut durum ve Takaichi’nin dış politika vizyonunun Japonya-Çin ilişkilerine olası etkileri:
Tarihî Arka Plan ve Gerginlikler
- Tarihî Anlaşmazlıklar: Japonya’nın 20. yüzyıldaki işgal geçmişi, özellikle Çin’deki savaş suçları (ör. Nanking Katliamı), iki ülke arasında hâlâ hassas bir konu. Takaichi’nin Yasukuni Tapınağı ziyaretleri, Çin tarafından Japonya’nın militarist geçmişini yüceltme olarak görülüyor ve diplomatik protestolara yol açıyor.
- Senkaku/Diaoyu Adaları: Doğu Çin Denizi’ndeki bu adalar, Japonya tarafından kontrol ediliyor ancak Çin de hak iddia ediyor. Son yıllarda Çin’in bölgedeki askerî ve deniz faaliyetleri, Japonya’da güvenlik endişelerini artırdı. Takaichi, bu adalar üzerindeki Japonya egemenliğini sert bir şekilde savunuyor.
Ekonomik İlişkiler
- Ticaret ve Bağımlılık: Çin, Japonya’nın en büyük ticaret ortaklarından biri (2024 verilerine göre Japonya’nın ihracatının yaklaşık %20’si Çin’e). Otomotiv, elektronik ve makine sektörlerinde güçlü bir ekonomik bağ var. Ancak Takaichi, ekonomik güvenliği artırmak için Çin’e bağımlılığı azaltmayı ve tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi (ör. yarı iletkenler) hedefliyor.
- Yatırımlar: Japonya, Çin’deki yatırımlarını gözden geçiriyor; özellikle teknoloji transferi ve kritik altyapı alanlarında daha sıkı kontroller uyguluyor.
Jeopolitik ve Güvenlik Boyutu
- Çin’in Bölgesel Etkisi: Çin’in Güney ve Doğu Çin Denizi’ndeki faaliyetleri, Japonya’nın güvenlik politikalarını şekillendiriyor. Takaichi, Çin’e karşı şahin bir tutum sergileyerek Japonya’nın savunma kapasitesini artırmayı ve ABD ile ittifakı güçlendirmeyi savunuyor.
- Tayvan Meselesi: Takaichi’nin Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te ile yakın ilişkisi, Çin ile gerilimi artırabilir. Japonya, Tayvan Boğazı’nda istikrarı destekliyor; bu, Çin’in “kırmızı çizgi” olarak gördüğü bir konu.
- Quad ve Bölgesel İttifaklar: Takaichi, ABD, Avustralya ve Hindistan ile Quad ittifakını güçlendirmeyi ve Çin’in bölgesel etkisini dengelemeyi amaçlıyor. Ayrıca ASEAN ülkeleriyle iş birliğini artırarak Çin’e karşı diplomatik bir cephe oluşturmayı hedefliyor.
Takaichi’nin Vizyonunun Etkileri
- Sert Diplomasi: Takaichi’nin muhafazakâr ve milliyetçi duruşu, Çin ile ilişkilerde uzlaşmacı bir ton yerine daha sert bir yaklaşımı işaret ediyor. Yasukuni ziyaretleri devam ederse, Çin’den diplomatik misillemeler (ör. ekonomik yaptırımlar veya elçi geri çağırma) beklenebilir.
- Askerî Güçlendirme: Japonya’nın savunma harcamalarını artırması (2027’ye kadar GSYİH’nin %2’si hedefleniyor) ve anayasa reformu girişimleri, Çin tarafından tehdit olarak algılanabilir.
- Ekonomik Ayrışma: Takaichi’nin “ekonomik güvenlik” politikaları, Çin ile ekonomik bağları zayıflatabilir. Bu, kısa vadede Japonya için maliyetli olabilir, ancak uzun vadede stratejik bağımsızlığı artırabilir.
Güncel Durum (19 Ekim 2025)
- Takaichi’nin LDP lideri olarak seçilmesi ve Japonya İnovasyon Partisi ile koalisyon kurma anlaşması, onun başbakanlık yolunu güçlendirdi. Çin medyası, Takaichi’nin şahin duruşunu eleştiriyor ve iki ülke ilişkilerinin daha da gerginleşebileceği uyarısında bulunuyor.
- Ancak ekonomik karşılıklı bağımlılık, her iki tarafın da açık çatışmadan kaçınmasını sağlıyor. Çin, Japonya ile diplomatik diyalogu sürdürmek için 2025’te üst düzey görüşmeler planlıyor.
Sonuç
Japonya-Çin ilişkileri, Takaichi döneminde daha rekabetçi ve gergin bir seyir izleyebilir. Ekonomik iş birliği devam etse de, güvenlik ve tarihî meseleler nedeniyle diplomatik gerilimler artabilir. Takaichi’nin ABD ve Quad ile yakınlaşması, Çin’in tepkisini çekebilir.
Kaynak: Musitem Haber




