1. Haberler
  2. Dünya
  3. Pakistan-Afganistan Anlaşması: Detaylar ve Arka Plan

Pakistan-Afganistan Anlaşması: Detaylar ve Arka Plan

Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammad Asif'in açıklaması, son dönemde artan sınır gerilimlerinin ardından gelen önemli bir diplomatik gelişmeyi yansıtıyor.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Muhammad Asif’in açıklaması, son dönemde artan sınır gerilimlerinin ardından gelen önemli bir diplomatik gelişmeyi yansıtıyor. Bakan Asif, Katar ve Türkiye’nin arabuluculuğunda Doha’da gerçekleştirilen görüşmelerde Pakistan ile Afganistan (Kabil) arasında varılan anlaşmanın detaylarını sosyal medyada paylaştı. Anlaşma, “geniş bir ateşkes anlayışı” çerçevesinde imzalandı ve iki ülke arasında kalıcı barış mekanizmalarının kurulmasını hedefliyor.

Pakistan Savunma Bakanı: Kabil ile varılan anlaşma Katar ve Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleşti ve geniş bir ateşkes anlayışı var.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, 19 Ekim 2025, Afganistan ve Pakistan Arasındaki Ateşkes Hakkında

Doha’da düzenlenen görüşmelerde, Afganistan ve Pakistan’ın Türkiye ve Katar’ın arabuluculuğunda ateşkes konusunda anlaşmaya varmasını ve iki ülke arasında barış ve istikrarı güçlendirecek mekanizmalar kurulmasına karar vermesini memnuniyetle karşılıyoruz.

Görüşmelere ev sahipliği yapan Katar’ın çabalarını takdirle karşılıyoruz.

Türkiye, iki kardeş ülke arasında ve bölgede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması çabalarını desteklemeye devam edecektir.

“KALICI BARIŞ VE İSTİKRAR”

Açıklamada “İki taraf, derhal yürürlüğe girecek bir ateşkes ve iki ülke arasında kalıcı barış ve istikrarı pekiştirecek mekanizmaların oluşturulması konusunda anlaşmaya vardı.” ifadeleri yer aldı.

İki ülkenin ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamak ve güvenilir biçimde uygulanması amacıyla önümüzdeki günlerde takip toplantıları düzenlenmesi konusunda da mutabakata vardığı aktarıldı.

Anlaşmanın Temel Noktaları

  • Ateşkesin Kapsamı: İki taraf, derhal yürürlüğe giren bir ateşkes üzerinde mutabık kaldı. Bu, sınırdaki çatışmaların sona erdirilmesini ve her iki ülkenin güvenlik güçleri, siviller ile kritik altyapılara yönelik saldırıların önlenmesini içeriyor. Taliban sözcüsü Zabihullah Mujahid, bunu “tam ve anlamlı bir ateşkes” olarak nitelendirdi.
  • Takip Toplantıları: Ateşkesin uygulanmasını sağlamak için ek görüşmeler planlandı. İlk takip toplantısı 25 Ekim’de İstanbul’da gerçekleşecek ve detaylı konuları ele alacak. Katar Dışişleri Bakanlığı, bu mekanizmaların “güvenilir ve sürdürülebilir” bir barış için zorunlu olduğunu vurguladı.
  • Arabuluculuk Rolü: Görüşmeler, Katar’ın ev sahipliğinde ve Türkiye’nin desteğiyle 13 saatten fazla sürdü. Katar, bölgedeki istikrarı teşvik eden bu çabaları “bölgesel barışa katkı” olarak tanımladı. Pakistan Dışişleri Bakanlığı da Katar ve Türkiye’ye teşekkür etti.

Çatışmaların Arka Planı

Çatışmalar, 11 Ekim’de Taliban Dışişleri Bakanı Amir Khan Muttaqi’nin Hindistan ziyareti sırasında Kabil’deki patlamalarla tetiklendi. Pakistan, Afganistan’ı Tehrik-i Taliban Pakistan (TTP) gibi militan gruplara sığınak sağlamakla suçladı ve sınır ötesi hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda en az 10 Afgan sivilin öldüğü iddia edildi, ancak Pakistan yetkilileri hedefin sadece “militan kampları” olduğunu savundu. Çatışmalar, 2021’de Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinden bu yana iki ülke arasındaki en şiddetli olaylar olarak kayıtlara geçti ve düzinelerce asker ile sivilin ölümüne yol açtı.

Tarafların Tepkileri

  • Pakistan Tarafı: Savunma Bakanı Asif, anlaşmayı “sonlandırılmış” olarak duyurdu ve İstanbul zirvesini “detaylı meseleleri” görüşmek için fırsat olarak gördü. Bilgi Bakanı Attaullah Tarar, hava saldırılarının meşru olduğunu ve 100’den fazla militanın öldürüldüğünü belirtti.
  • Afganistan Tarafı: Savunma Bakanı Mullah Mohammad Yaqoob liderliğindeki heyet, ateşkesi kabul etti ancak Pakistan’ın hava saldırılarına misilleme hakkını saklı tuttuğunu ifade etti. Taliban, TTP iddialarını reddederek topraklarında Pakistan’a karşı saldırılara destek vermediğini vurguladı.

Bu anlaşma, Güney Asya’da istikrar için umut verici bir adım olsa da, kök nedenler (güvenlik endişeleri ve sınır anlaşmazlıkları) çözülmezse kırılgan kalabilir. Bölgesel aktörlerin (Katar, Türkiye) rolü, benzer krizlerde model olabilir.

Tehrik-i Taliban Pakistan (TTP): Detaylı AnalizTehrik-i Taliban Pakistan (TTP), yani Pakistan Taliban’ı, Pakistan’ın kuzeybatısındaki Federally Administered Tribal Areas (FATA) ve Khyber Pakhtunkhwa eyaletinde faaliyet gösteren Deobandi kökenli bir cihatçı ve Peştun milliyetçisi militan örgüttür. 2007’de kurulan TTP, Pakistan devletine karşı isyanı koordine eden bir şemsiye örgüt olarak tanımlanır ve uluslararası toplum tarafından terör örgütü olarak kabul edilir.

Örgüt, Afgan Taliban ile ideolojik benzerlikler taşır ancak ayrı komuta yapıları ve operasyonel hedefleri vardır. TTP’nin Pakistan ordusuna, polise ve sivillere yönelik saldırıları, 2007’den beri binlerce can kaybına yol açmıştır. Aşağıda, TTP’nin tarihi, yapısı, ideolojisi, finansmanı, saldırıları, ittifakları ve 2025 itibarıyla mevcut durumu detaylı olarak inceliyoruz.

Tarihçe

TTP’nin kökeni, 1980’ler ve 1990’lardaki Sovyet-Afgan Savaşı’na dayanır. Bu dönemde, Pakistan İstihbarat Servisi (ISI) tarafından desteklenen Peştun mücahitler, Afgan Taliban’ın çekirdeğini oluşturdu. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra ABD’nin Afganistan’ı işgaliyle, birçok Taliban savaşçısı Pakistan’ın sınır bölgelerine (FATA) kaçtı ve burada yerel militan gruplarla birleşti.

  • Kuruluş (2007): Pakistan ordusunun Al-Qaida bağlantılı militanlara karşı FATA’daki operasyonları, yerel Taliban gruplarını birleştirdi. Baitullah Mehsud liderliğinde, 40 Taliban liderinin oluşturduğu bir şura (konsey) tarafından Aralık 2007’de TTP resmen kuruldu. Amaç, Federally Administered Tribal Areas’ı ele geçirmek ve Pakistan ordusuna karşı savaşmaktı. Kuruluşunda, rakip 200 Pakistanlı lider öldürüldü.
  • Zirve Dönemi (2007-2014): TTP, intihar saldırıları ve bombalamalarla Pakistan’ı istikrarsızlaştırdı. 2009’da Baitullah Mehsud’un ABD drone saldırısında ölümüyle kuzeni Hakimullah Mehsud lider oldu. Bu dönemde TTP, Al-Qaida ile yakın bağlar kurdu ve 2010’daki Times Square bombalaması gibi uluslararası saldırılarla bağlantılı hale geldi.
  • Gerileme ve Yeniden Yapılanma (2014-2021): Pakistan’ın Zarb-e-Azb (2014) gibi operasyonları TTP’yi zayıflattı; liderler öldürüldü, üye sayısı azaldı. Örgüt, Afganistan’a kaçtı. 2018’de Noor Wali Mehsud lider seçildi ve TTP, gevşek yapısını merkezi bir modele dönüştürdü – Afgan Taliban’ı örnek alarak.
  • Yükseliş (2021 Sonrası): Afgan Taliban’ın Ağustos 2021’de Kabil’i ele geçirmesiyle TTP, Afganistan’da güvenli sığınaklar elde etti. Noor Wali Mehsud, Taliban’a bağlılık yemini yeniledi ve saldırılar %91 arttı (2023-2024 arası 482 saldırı).

Hindistan-Taliban İlişkileri: Detaylı Analiz (2025)

Hindistan ile Taliban arasındaki ilişkiler, 2021’de Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinden bu yana “tanıma olmadan etkileşim” (engagement without recognition) prensibiyle şekillenmiştir. Hindistan, Taliban’ı resmi olarak Afganistan’ın meşru hükümeti olarak tanımamasına rağmen, pragmatik bir yaklaşımla diplomatik, ekonomik ve insani bağlarını güçlendirmiştir. Bu politika, Hindistan’ın bölgesel güvenlik endişeleri, Pakistan’la rekabeti ve Çin’in artan etkisi gibi faktörlerden kaynaklanmaktadır. 2025’te ilişkiler, özellikle Pakistan-Afganistan geriliminin artmasıyla hız kazanmış; Hindistan, Kabil’deki elçiliğini yeniden açma kararı almıştır.

Tarihçe

Hindistan-Afganistan ilişkileri, antik dönemlere uzanan kültürel ve ticari bağlara dayanır. Ancak Taliban dönemi kritik bir kırılma noktasıdır:

  • 1996-2001 (Taliban 1.0): Taliban’ın ilk iktidarı sırasında Hindistan, örgütü destekleyen Pakistan’a karşı muhalif bir tutum sergiledi. Elçiliğini kapattı ve Taliban’ı tanımadı; bunun yerine Kuzey İttifakı’nı destekledi.
  • 2001-2021 (ABD Destekli Cumhuriyet Dönemi): Taliban’ın devrilmesinden sonra Hindistan, Afganistan’a 3 milyar dolardan fazla yardım sağladı. Parlamento binası, Salma Barajı gibi altyapı projeleri ve eğitim bursları (örneğin, ICCR programı altında 3.000’den fazla Afgan öğrenciye burs) ile “yumuşak güç” kullandı. Hindistan, Kabil’de büyükelçilik açtı ve stratejik ortaklık kurdu.
  • 2021 Sonrası: Taliban’ın geri dönüşüyle Hindistan elçiliğini kapattı, ancak teknik misyonunu (2022’de yeniden açıldı) korudu. Başlangıçta temkinliydi; terör endişeleri ve insan hakları ihlalleri nedeniyle doğrudan temas sınırlı kaldı. 2023’ten itibaren vize yasağını kaldırdı ve dolaylı temaslar arttı.

Güncel Gelişmeler (2025)2025, ilişkilerin dönüm noktası oldu. Taliban Dışişleri Bakanı Amir Khan Muttaqi’nin 9-10 Ekim 2025’teki Hindistan ziyareti, en üst düzey temas olarak tarihe geçti. Hindistan Dışişleri Bakanı S. Jaishankar ile görüşmesinde şu adımlar atıldı:

  • Elçilik Yeniden Açılışı: Hindistan, Kabil’deki teknik misyonunu tam elçiliğe yükseltti (4 yıl aradan sonra). Bu, diplomatik ilişkilerin zirvesi; ancak resmi tanıma yok.
  • İnsani ve Kalkınma Yardımı: Hindistan, Pakistan ve İran’dan dönen mülteciler için barınak inşası sözü verdi. Ambulans bağışı ve deprem yardımı (Ağustos 2025 depremi sonrası) gibi jestler yapıldı. 2023-2025 bütçelerinde 25 milyon dolar kalkınma yardımı ayrıldı.
  • Ekonomik ve Ticari Adımlar: Taliban, Hindistan’ı maden, petrol ve gaz yatırımlarına davet etti. Chabahar Limanı (İran) üzerinden ticaret artırıldı; Nisan 2025’te 160 Afgan kamyonu Hindistan’a girdi. Vize kategorileri (öğrenci, iş, tıbbi) yeniden açıldı.
  • Diğer Temaslar: Ocak 2025’te Dışişleri Sekreteri Vikram Misri’nin Dubai’deki Muttaqi görüşmesi, Mayıs 2025’te Jaishankar-Muttaqi telefon görüşmesiyle pekişti. Taliban, Mumbai konsolosluğuna vekil atadı.

Bu gelişmeler, Pakistan’ın TTP (Tehrik-i Taliban Pakistan) saldırılarına karşı Afganistan’a hava saldırıları düzenlemesi (Ekim 2025) sırasında gerçekleşti; Taliban, Hindistan’ı “yakın dost” olarak nitelendirdi.Stratejik NedenlerHindistan’ın Taliban’a yaklaşımı, jeopolitik hesaplara dayanıyor. Ana motivasyonlar:

NedenAçıklama
Güvenlik ve Terör KarşıtlığıTaliban, Afgan toprağının Hindistan’a karşı kullanılmayacağına dair güvence verdi (örneğin, LeT ve JeM gibi Pakistan destekli grupların faaliyetlerini sınırladı). Hindistan, APS Saldırısı (2014) gibi geçmiş tehditleri unutmadı; temaslar, istihbarat paylaşımını artırıyor.
Pakistan’a Karşı DengePakistan-Taliban ilişkileri bozuldu (sınır çatışmaları, TTP sığınakları). Hindistan, bunu fırsat bilerek “stratejik derinlik” kazanıyor; Taliban’ı Pakistan’dan uzaklaştırıyor.
Çin’in Etkisine KarşıÇin, Taliban’la elçilik açtı ve maden anlaşmaları yaptı. Hindistan, Orta Asya bağlantılarını (Chabahar üzerinden) güçlendirerek rekabet ediyor.
Bölgesel İstikrar ve EkonomiHindistan, Taliban’ı istikrara teşvik ederek göç ve uyuşturucu trafiğini önlüyor. Ticaret hacmi artıyor; Taliban, uluslararası meşruiyet için Hindistan’ı kullanıyor.
İnsani ve Kültürel BağlarTarihi “kardeşlik” (Mughal dönemi) ve halklar arası iyi niyet (eğitim bursları) temelinde yardım devam ediyor.

Hindistan, BM Güvenlik Konseyi’nde Taliban’la “insan hakları ve kapsayıcı hükümet” konularını gündeme getirerek baskı yapıyor.

Zorluklar ve Eleştiriler

  • İnsan Hakları: Taliban’ın kadınlara yönelik kısıtlamaları (kız çocuklarının 6. sınıftan sonrası eğitimi yasak) Hindistan’ı zorluyor. Jaishankar-Muttaqi görüşmesinde konu gündeme gelmedi; ancak Hindistan, Batı müttefiklerinden (ABD, AB) eleştiri alıyor.
  • Tanıma Sorunu: Hindistan, Taliban’ı tanımazken Rusya ve Çin tanıdı. Bu, diplomatik ilerlemeyi sınırlıyor; örneğin, Delhi’deki Afgan elçiliği hala eski cumhuriyet bayrağını kullanıyor.
  • İç Siyasi Baskı: Hindistan’da muhalefet, Taliban’la yakınlaşmayı “değer ihlali” olarak görüyor. X’te (eski Twitter) propaganda yayılıyor (örneğin, Hindistan’ın Taliban’ı “satın aldığı” iddiaları).
  • Güvenilirlik: Taliban’ın iç çelişkileri (kadın hakları, kapsayıcılık) ve Pakistan’la gerilim, ilişkileri kırılgan kılıyor.

Sonuç 2025’te Hindistan-Taliban ilişkileri, pragmatizmle ilerliyor: Hindistan, Kabil’i ekonomik ve diplomatik olarak entegre ederek bölgesel gücünü pekiştiriyor, Taliban ise meşruiyet kazanıyor. Ancak, insan hakları ve terör riskleri sürdürülebilirliği tehdit ediyor. Gelecekte, tam tanıma yerine “etkileşim” devam edecek; İstanbul veya Doha gibi arabuluculuklar rol oynayabilir. Bu dinamik, Güney Asya’da Pakistan ve Çin’i rahatsız ediyor ve Hindistan’ın “komşu ilk” politikasını test ediyor. Gelişmeleri izlemek kritik; örneğin, Taliban’ın Hindistan yatırımlarına açılması yeni fırsatlar doğurabilir.

Kaynak: Musitem Haber

0
mutlu
MUTLU
0
s_n_rl_
SİNİRLİ
0
_zg_n
ÜZGÜN
0
hasta
HASTA
0
_a_kin
ŞAŞKIN
Pakistan-Afganistan Anlaşması: Detaylar ve Arka Plan
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Musitem Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!