Sudan Doktorlar Ağı (Sudanese Doctors Network), 27 Ekim 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) Kuzey Kordofan Eyaleti’ndeki Bara şehrinde 47 silahsız sivili evlerinde infaz ettiğini duyurdu.
Bu olay, RSF’nin 25 Ekim Cumartesi günü şehri ele geçirmesinden hemen sonra meydana geldi ve Sudan ordusunun (SAF) çekilmesinin ardından yoğunlaşan bir katliam dalgasının parçası olarak nitelendiriliyor. Ağa’ya göre, öldürülenler arasında 9 kadın bulunuyor ve infazlar, sivillerin “orduya mensup oldukları” iddiasıyla gerçekleştirildi.
Sudan’da devam eden iç savaşta kritik bir gelişme yaşandı: Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF), Kuzey Darfur’un başkenti El Fasher’ı (El Faşer) tamamen kontrol altına aldığını iddia etti. Bu iddia, 26 Ekim 2025’te RSF tarafından duyuruldu ve şehrin 18 aydır süren kuşatmasının ardından, Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin (SAF) bölgedeki son büyük kalesinin düşmesi anlamına geliyor. RSF, 6. Piyade Tümen Komutanlığı’nı ele geçirdiğini ve şehrin “paralı askerler ve milislerden” kurtarıldığını belirterek, bunu “tarihi bir zafer” olarak nitelendirdi.
Olayın Detayları
- Tarih ve Yer: 25-27 Ekim 2025, Bara şehri (Kuzey Kordofan’ın ikinci büyük şehri, Hartum’un 350 km güneybatısında). RSF, şehri birden fazla yönden kuşatıp ele geçirdi; ardından infazlar, tutuklamalar ve yağmalar başladı. İletişim ağları kesildi, bu da olayın boyutunu gizli tutmayı kolaylaştırdı.
- Kurbanlar: 47 sivil (çoğunlukla erkekler, 9 kadın dahil). Sudan Doktorlar Ağı, sahada doktorlarının tanıklıklarına dayanıyor; yaralı sayısı ve tam boyut henüz netleşmedi, ancak tıbbi merkezlerin yokluğu nedeniyle ölüm toll’unun artabileceği uyarısı yapıldı.
- Bağlam: Bu, RSF’nin Kordofan’daki genişleme hamlesinin parçası. Şehir, SAF kontrolünde büyük bir kalesiydi ancak kuşatılmıştı. Ele geçirme sonrası, RSF’nin intikamcı saldırıları raporlandı: Komşu mahallelerde ev ev infazlar, tutuklamalar ve gıda/lojistik yağmaları.
Sudan Doktorlar Ağı’nın resmi açıklaması, olayı “Kordofan’daki uzun süredir devam eden katliamlar zincirine eklenen yeni bir halka” olarak tanımlıyor. Ağa sözcüsü, “Sahne korkunçtu; sağlık merkezleri devre dışı, yaralılar tıbbi yardım almadan ölüyor” dedi.
Geniş Çatışma Bağlamı
Sudan’daki iç savaş (2023’ten beri SAF ile RSF arasında), ülkeyi dünyanın en büyük insani krizine sürükledi: 13 milyondan fazla yerinden edilmiş, açlık ve kolera salgını, 40.000’den fazla ölüm (bazı tahminler 150.000’i aşıyor). Kordofan, batı cephesinin kilit hattı; RSF batıyı (Darfur dahil) ele geçirirken, SAF doğu ve merkezi kontrol ediyor.
- Son Gelişmeler: 25 Ekim’de RSF’nin Bara saldırısı, topçu ateşiyle karşılık buldu. Bu, Temmuz 2025’teki benzer bir dalgayı (300’e yakın sivil ölümü) andırıyor; o dönemde RSF, Bara çevresindeki 100’den fazla köyü yakıp yıktı.
- Diğer Cepheler: Aynı dönemde, Kuzey Darfur’daki El-Faşir’de RSF drone saldırıları 57 sivili öldürdü (22 kadın, 17 çocuk). Nyala ve El-Faşir’de SAF drone’ları RSF hedeflerini vurdu.
| Tarih | Olay | Kurban Sayısı | Kaynak |
|---|---|---|---|
| 25-27 Ekim 2025 | RSF infazları, Bara | 47 sivil (9 kadın) | Sudan Doktorlar Ağı [post:17] |
| 25 Ekim 2025 | RSF Bara kuşatması | İletişim kesintisi, yağma | Al Jazeera |
| 11 Ekim 2025 | RSF drone saldırısı, El-Faşir | 57 sivil (22 kadın, 17 çocuk) | X raporları [post:21] |
| Temmuz 2025 | RSF köy saldırıları, Bara çevresi | 300’e yakın sivil | Emergency Lawyers, UN |
Uluslararası Tepkiler ve Çağrılar
- BM ve STK’lar: BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Temmuz’daki benzer olayları kınadı ve “sivillere yönelik risklerin arttığını” belirtti. UNICEF, 450’den fazla ölümü “korkunç” diye nitelendirdi. Acil eylem çağrısı: Katliamı durdurmak için BM Güvenlik Konseyi müdahalesi.
- Sudanlı Aktivistler: #KeepEyesOnSudan etiketiyle, RSF’nin “soykırımcı” eylemlerine dikkat çekiliyor. Yerel kaynaklar, BAE’nin RSF’ye desteğini suçluyor.
- Tıbbi Durum: Sağlık sistemi çökmüş; %66’sı işlevsiz. Sudan Doktorlar Ağı, ilaç/su kıtlığı ve doktor grevleri rapor ediyor.
Bu katliam, Sudan savaşının sivilleri hedef alan vahşetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun sessizliği, krizin derinleşmesine yol açıyor.
Kaynak: Musitem Haber
