Fransa Ligi’nde 1993’te CSP Limoges’dan sonra Euroleague finaline yükselen ikinci takım olan AS Monaco, görkemli selefinin başarısını tekrarlayamadı: 25 Mayıs Pazar günü Abu Dabi’de Türk ekibi Fenerbahçe’ye 70-81 yenildi.
Maçın son düdüğü çalmadan önce bile tarihi bir olay yaşandı. AS Monaco, 32 yıl önce CSP Limoges’un şampiyonluğundan bu yana ilk kez bir Fransız ligi takımı olarak Euroleague finaline yükseldi. O zamanlar -çok uzun zaman önce- Limoges takımı Atina’da Benetton Treviso’yu sadece dört sayı farkla (55-59) yenmişti.
Bu sefer mekan bambaşkaydı: Abu Dabi’deki Etihad Arena. BAE güneşinin ve 2017’den sonra takımını ikinci Avrupa şampiyonluğuna taşımaya kararlı Fenerbahçe taraftarlarının ısıttığı 18 bin kişilik arena. Geçtiğimiz yıl son dörde kalma mücadelesi veren Türk ekibinin AS Monaco için bu maç bir nevi intikam tadındaydı. “Bu galibiyetle yetinmemeli ve hemen bir sonraki maça odaklanmalıyız. “Aç olmalıyız ve Fener’i nasıl yeneceğimizi düşünmeliyiz,” dedi Prenslik’ten gelen kulübün pivotu Mam Jaiteh, iki gün önce yarı finalde Olympiakos’a karşı kazandıkları zaferin ardından. Türk gerçekçiliğiyle çatışan bir kazanma hırsı.
AS Monaco bu Pazar günü maça olabilecek en iyi şekilde başlamıştı. Sağlam savunma ve 3 sayılık atışlardaki küstahlığına güvenen prenslik takımı kısa sürede öne geçti (3’30’dan sonra +7). Fenerbahçe açısından panik yaratacak bir durum yok. Sabırlı İstanbul ekibi, Nigel Hayes-Davis’in (23 sayı, 9 ribaund) harika performansıyla farkı kapattı. Amerikalı kanat oyuncusu, orta mesafe ve serbest atışlarda takımının ilk çeyreğin sonunda Roca Takımı’na iki boy farkla yaklaşmasını sağladı (20-18).
Prenslik Kulübü için toparlanma süreci daha karmaşıktı. Uzak mesafelerden başarılı olamayan Monakolular, hücum ribaundunda Mam Jaiteh’in üstün performansıyla bu açığı kapatmayı başardı. Zararı sınırlamaya yetecek kadar, ama kaldırmaya yetecek kadar değil. Fenerbahçe, bu yetenek kaybını fırsat bilerek Wade Baldwin’in üçlüğüyle öne geçti, ASM’li Alman Daniel Theis de hemen aynısını yaptı. Daha çekişmeli geçen bu ikinci çeyrekte yine de üst düzey hareketler yaşandı. Alpha Diallo’nun (19 sayı, 3 ribaund) bu geri adımını takip eden üç sayılık basketi gibi. Ya da Fenerbahçe’yi Monaco’ya bir sayı yaklaştıran, ardından bir basket daha atan ve faulle takımının soyunma odasına iki sayı farkla önde girmesini sağlayan Devon Hall’un o korkunç smaç vuruşu.
Sahada iki takım da aynı temeller üzerinden hücum ediyordu: daha durağan, daha az kolektif, birkaç bireysel hareketle vurgulanan bir oyun. Bu maçta İstanbullular daha çok heyecanlandı. Alpha Diallo’nun bir üçlüğüne daha rağmen Fenerbahçe, üçüncü periyodu üç sayılık üstünlükle tamamladı. Kısa bir farkla öne geçti ve bunu karlı hale getirdi. Hücum ribaundları ve üç sayılık atışlarda sarı-lacivertliler oyunu metodik bir şekilde öldürmeye çalıştı (maçın bitimine 5 dakika kala +10). Euroleague’in tüm zamanların en çok sayı atan oyuncusu olan süperstar Mike James bile çaresiz görünüyordu. Monaco’nun umutlarını tamamen yıkan tek şey Marko Guduric’in (19 sayı, 6 ribaund) üçlüğüydü.
“Roca Takımı” bu noktaya gelebilmek için birkaç talihsizliğin üstesinden gelmek zorunda kaldı: Sezona kötü bir başlangıç, Kasım ayındaki teknik direktör değişikliği ve Liderler Kupası finali ile Coupe de France yarı finalindeki iki ciddi aksilik. Ancak yeni teknik direktörleri Yunan Vassilis Spanoulis, takıma daha fazla savunma gücü ve daha iyi bir takım çalışması duygusu kazandırmanın yanı sıra, takımda dayanıklılık aşılamayı da başarmıştı.
2025 yılı, Fenerbahçe Beko basketbol takımı için unutulmaz bir anı daha ekledi. Türk Hava Yolları Euroleague finalinde AS Monaco’yu 81-70 mağlup ederek tarihindeki ikinci Euroleague şampiyonluğunu kazandı.
Final Mücadelesi ve Maçın Gelişimi
Final maçı, 2025 Euroleague sezonunun zirve noktası olarak kabul ediliyordu. Avrupa’nın en iyilerinin karşı karşıya geldiği bu büyük mücadelede, Fenerbahçe Beko, sahada üstün bir performans sergiledi. Maçın ilk çeyreğinde hızlı bir başlangıç yapan Fenerbahçe, serbest atışlar ve dış atışlarla öne geçti. AS Monaco ise, zorlu bir geri dönüş çabası içindeydi ancak Fenerbahçe’nin etkili savunması, rakibin ataklarını durdurmayı başardı.
İkinci çeyrek itibarıyla Fenerbahçe, özellikle Johnathan Motley ve Marial Shayok ile skoru artırdı. Takımın enerjisi ve sinerjisi, izleyicilere coşku dolu anlar yaşattı. Çeyrek sonunda Fenerbahçe, 45-36’lık bir avantajla soyunma odasına girdi.
Önemli Oyuncular ve Performansları
Fenerbahçe Beko’nun zaferinde öne çıkan oyunculardan biri, Jan Vesely oldu. Tecrübeli uzun, hem savunmadaki katkısıyla hem de ribauntlarıyla takımına büyük bir destek sağladı. Ayrıca, ossan Bogdanovic ‘nin kritik üçlükleri, maçın seyrini değiştiren anlardan biri oldu. AS Monaco için ise Mike James ve Elie Okobo çabaladı ancak takımlarının skoru eşitleyebilmesi için yeterli olmadı.
Fenerbahçe’nin Euroleague Tarihindeki Yeri
Bu zaferle birlikte Fenerbahçe, Euroleague tarihindeki ikinci şampiyonluğunu kazanmış oldu. Kulübün hem ulusal hem de uluslararası arenada kazandığı başarılar, Türkiye’nin basketbol üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Fenerbahçe taraftarları, bu zaferi coşkuyla kutlamak için takımın ev sahibi olduğu Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nu doldurdu.
Sonuç ve Etkisi
Sonuç Olarak
Fenerbahçe Beko’nun 2025 Euroleague şampiyonluğu, basketbol dünyasında yeni bir efsane yarattı. Takımın gösterdiği üstün performans ve azim, sporseverlerin kalplerinde taht kurdu. Gelecek sezon için heyecanla beklenen gelişmeler, Fenerbahçe’nin bu büyük başarısının getiri ve yansımalarını merakla takip etmemize neden olacak. Fenerbahçe, uluslararası alanda bir kez daha ne denli önemli bir güç olduğunu kanıtladı.